Adı Türkiye Bayan Teşebbüsçüler Derneği. 22 yıldır onu kısaca KAGİDER olarak biliyoruz. İsmindeki ‘girişimci’ sözü, yalnızca iktisatta bayanın güçlenmesini sıkıntı edinmiş üzere bir fikir getirebilir akıllara. Lakin Lider Esra Bezircioğlu’nun da dediği üzere birinci günden itibaren bayanın yalnızca iktisat değil toplumsal ve politik hayatta da güçlenmesi gayesiyle projeler yürütüyorlar. Geçtiğimiz günlerde KAGİDER birinci sefer sürdürülebilirlik raporu yayınladı. Bir manada bir karne sundu kamuoyuna. KAGİDER tesirini göstermek istedi. Ben işin toplumsal ve politik kısmını bir yana bırakıyorum. İktisat tarafında alınan yolu sizlere özetleyeceğim.
22 YILDA 80 PROJE
Yanına yönetim kurulu üyelerini de alan KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu, BM’nin 17 husustan oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan 9’una direkt katkı sunduklarını vurguladı. “Bu tıpkı vakitte bir toplumun esaslı dönüşümünün hikâyesidir” dedi. Derneğin 22 yılda 80’den fazla projeyi hayata geçirdiğini ve binlerce beşere dokunduğunu söyledi.
Verdiği sayılar etkileyiciydi: “Bugün 46 daldan 500’ü aşkın üyemiz var. Bu teşebbüsçü bayanlar yılda 110 milyar dolarlık ciroya imza atıyor. Ve 250 bin kişilik istihdam gücüne sahip. Bu sayılarla Türkiye iktisadının yüzde 10’unu temsil ettiğimizi söyleyebilirim. Âlâ İşler projesi ile besin ve elektronik dışı organze perakendeye üretim yahut satış yapan bayan girişimcilerin güçlenmesini sağladı. Yedi yılda 486 saat eğitim verildi. Projeden 150 bayan teşebbüsçü mezun oldu. Programa katılan firmaların yarattığı istihdam 2 bin 596.”
‘DENİZE +1 NEFES’ OLUYORLAR
Bazılarının ‘romantik’ bulduğu projelerden birini anlatmak istiyorum size. Anadolu Efes’in aslında tüm canlıların hayatı için çok kıymetli bir bahse el attığını biliyordum. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mercanları sahiplenmişlerdi. Projenin ismini da “Denize +1 Nefes” koymuşlardı.
Geçtiğimiz günlerde çok ses getirecek bir işe daha imza attılar. Deniz Hayatını Muhafaza Derneği işbirliği ile yürütülen proje kapsamında, ismi bu işe çok yakışan sanatçı Mercan Dede ile işin içine müziği de kattılar. Ortaya “Mercanların Senfonisi” çıktı. “Denize +1 Nefes” ile Marmara Denizi’nde biyoçeşitliliğin gelişimini desteklemek ve farkındalık oluşturmak amaçlanıyor. Projenin birinci fazında dalgıçlar, doğal hayatından kopmuş ve ziyan görmüş mercanları Marmara Denizi’ndeki Tavşan Adası açıklarında kesin korunacak hassas alan ilan edilmiş olan bölgeye nakletmiş ve yeni mercan bahçeleri oluşturmuştu. İkinci fazda, nakledilen mercanların gelişimi ve yarattığı tesirin 7/24 canlı izlenebilmesi ve kayıt altına alınması için denizin 30 metre altına kamera sistemi kuruldu. Üçüncü fazda ise sıra Marmara Denizi’ndeki biyoçeşitliliğin sesine kulak vermeye geldi.
Dalgıçların su altına yerleştirdiği ses kayıt aygıtlarıyla canlıların sesi kaydedildi. Deniz ve tabiat dostu müzisyen Mercan Dede, bu kayıtlardan ilham alarak “Mercanların Senfonisi” yapıtına hayat verdi.
Anadolu Efes CEO’su Onur Altürk, son 50 yılda Marmara Denizi’nde 17 çeşidin büsbütün tükendiğini söyleyerek acı gerçeği bir sefer daha yüzümüze vurdu. Bu emelle yeni mercan bahçeleri oluşturmak ve bu bahiste farkındalık yaratmak için Deniz Ömrünü Muhafaza Derneği ile yola çıktıklarını söyledi. Mercan Dede ile yapılan çalışmayı ise şöyle anlattı: “Mercanların Senfonisi, Marmara Denizi’nin sesi oldu. Öte yandan Marmara Denizi’ndeki su altı ses bilgileri, biyolojik çeşitliliği gözlemlemek ve deniz ekosisteminin sıhhat durumunu izlemek açısından da kıymetli bulgular oluşturdu.”
DEPREMZEDE GENÇLERE BİR OKUL DAHA GELİYOR
İŞinsanı Rıdvan Mertöz, Malatya’ya eşinin ismini taşıyacak 24 derslikli yeni bir ortaokul yaptırma kararı aldı. Mertöz bundan iki yıl evvel de kente kendi ismini taşıyan bir ortaokul ve ilkokul armağan etmişti. Okulun protokolü geçtiğimiz günlerde Malatya’da imzalandı. Mertöz, doğduğu kent olan Malatya’ya bir okul daha armağan etmekten ötürü keyifli olduklarını belirterek, “Malatya sarsıntıdan en çok etkilenen yerlerin başında geliyor. Zelzele sürecinde kentimize elimizden gelen her türlü yardımı yapmaya çalıştık. Artık de yeni bir okul yaptırarak genç kuşaklar için yeni bir umut ışığı daha yakacağız” dedi.
ROL MODEL BAYANLAR: IŞILDAYANLAR
İster iş, isterse spor ya da toplumsal hayat olsun bayanları öne çıkaracak işlere son devirde herkes bir köşesinden el atıyor. Işıldayanlar Platformu ise şahsen bunun için kuruldu. Başarılı bayanların kurduğu bu platformun öne çıkan ismi ise iş ve toplumsal hayattan yakından tanıdığımız Hasret Güsar. Geçtiğimiz günlerde Güsar ile bir ortaya geldik. 9 Ekim’de yapılacak Işıldayanlar Konferansı’nı konuştuk.
Oggusto ve Işıldayanlar Platformu Kurucusu Hasret Güsar, rol model bayanlarla geniş kitlelere ilham vermeyi hedeflediklerini söyledi. Beni en çok etkileyen de konferansta verilecek Işıldayanlar Mükafatları oldu. Mükafatlar ünlü kontrol şirketi PwC tarafından denetleniyor. İnovasyon ve teknoloji, toplumsal tesir, sanat, spor, gastronomi, iş dünyası ve girişimcilik üzere farklı alanlarda ışıldayan bayanlara ödül vermekle kalmayacaklar, bayanları ‘ışıldatan’ erkek önderleri de ödüllendirecekler. Konferansta ayrıyeten İş Dünyasında Bayan Tesir endeksi de açıklanacak. Yani bizim daima sorduğumuz, “Işıldayarak neleri değiştirdiniz” sorusunun karşılıklarını da bu endekste bulabileceğiz.
Konferans karbon nötr olarak düzenlenecek. Birçok değerli isim konuşmacı olarak çağrılmış. Ayrıyeten, Vakko iş birliğiyle üretilen ve sanatçı Ekrem Yalçındağ imzalı 100 ipek eşarbın geliri, Uygun ki Filantropi Vakfı’na aktarılacak.